İçindekiler Tablosu
ABD merkezli CleanSpark Houston yakınlarındaki 271 dönümlük arazi üzerinde 285 MW kapasiteli bir AI veri merkezi kurmayı planlıyor. Bu adım madencilikten yapay zekâ ve HPC yatırımlarına odaklanmayı amaçlıyor.
ABD merkezli CleanSpark enerji yoğun hesaplama kapasitesini güçlendirme yönünde önemli bir adım atıyor. Ekim ayı itibarıyla Texas yakınlarındaki 271 dönümlük arazi üzerinde 285 MW kapasiteli bir AI veri merkezi kurmayı planlıyor. Bu hamle, kripto madenciliğini sürdürürken yapay zekâ ve yüksek performanslı bilişim HPC odaklı büyümeyi destekliyor. Şirket, yenilikçi altyapıyla enerji maliyetlerini dengeli tutmayı ve ölçeklenebilir bir gelir akışı yaratmayı hedefliyor.
Strateji ve altyapı hedefleri
Bu adım, yalnızca madencilikten gelir elde etmeyi değil aynı zamanda GPU yoğun iş yüklerini çekebilecek bir altyapı kurmayı amaçlıyor. Yapay zekâ ve HPC odaklı projeler, sağlık, bilim ve endüstriyel uygulamalarda kullanıma uygun yüksek verimlilik sunarak uzun vadeli rekabet gücü kazandıracaktır. Houston bölgesinde konumlanan bu kapasite, enerji tedarikçilerle yapılan uzun vadeli anlaşmalarla güç maliyetlerini yönetmeyi kolaylaştıracak ve operasyonel esnekliği artıracaktır.
Kapasite ve konum verileri
- 271 dönümlük arazide kurulacak altyapı
- 285 MW uzun vadeli güç kapasitesi hedefleniyor
Projede Submer ile yapılan ortaklık, soğutma çözümlerinin verimliliğini artırmayı amaçlıyor. Veri merkezi soğutma sistemleri, enerji tüketimini optimize ederek GPUs ve AI iş yüklerinin istikrarlı çalışmasını destekler.
Kaynaklar ve bağlantılar
Detaylar için yatırımcı duyurusuna başvurabilirsiniz: yatırımcı duyurusu.
Piyasa etkileri ve gelecek vizyonu
Madencilik sektörü içinde yapay zekâya ve veri merkezi altyapısına kayış, maliyetleri dengelemek ve gelir çeşitliliğini artırmak amacıyla hız kazanıyor. CleanSpark’in Texas projesi, enerji arz güvenliği ile verimli veri merkezi operasyonlarını bir araya getirerek uzun vadede paydaşlar için istikrarlı getiri sinyali veriyor. Benzer stratejiler Hive Digital, MARA ve TeraWulf gibi şirketler tarafından da takip ediliyor ve kripto para piyasasında yeni bir dönemin işaretleri olarak görülüyor. Bu yaklaşım ayrıca enerji maliyetlerini düşürme ve karbon ayak izini optimize etme potansiyeli taşıyor.