İçindekiler Tablosu
FTX çöküşünden sonra kripto endüstrisi güveni güçlendirmek için PoR ve bağımsız denetimler öne çıktı; ancak alacaklılar hâlâ tazminat peşinde ve dağıtımlar gündemi meşgul ediyor
Üç yıl önce kripto dünyasını sarsan bir olay, likidite akışını durdurdu ve güveni sarstı. FTX’in iflası, merkezi borsaların ve yatırımcıların risk yönetimine dair kritik soruları gündeme taşıdı. Bu süreçte sektör, şeffaflığı artırmaya yönelik adımlar atmaya başladı ve PoR attestasyonları ile bağımsız denetimler giderek daha görünür hale geldi. Aynı zamanda on-chain analitikler, kullanıcıların hesap verebilirliğe dair araçlarını güçlendirdi.
Şeffaflık adımları ve halen süren gelişmeler
Birçok borsa rezervlerini kullanıcılarla paylaşmaya başladı; PoR raporları ve Merkle ağaçlarına dayalı kanıtlar güven oluşturmayı amaçladı. Ancak bu belgelerin çoğu belirli bir andaki durumdu ve sürekli denetim yerine zaman-temelli görüntülerdi. Kripto topluluğu, borçluların yükümlülüklerle birlikte borçlarını göstermek isteyen eksik yönlerini eleştirdi.
Alacaklı dağıtımları ve geri ödeme süreci
FTX tarafı tarafından yapılan ödemeler üç ana turda gerçekleşti ve toplamda milyar dolarlık geri ödemeler yapıldı. Sunulan güncellemeler, bazı ödemelerin yalnızca belirli kriterleri karşılayan alacaklılara gittiğini gösteriyor; ilk turda küçük talep sahipleri daha sınırlı pay aldı. 2023 ve 2024 yıllarında yapılan ödemeler sonrası toplam recovered assets yaklaşık 16.5 milyar dolar olarak değerlendirildi. Bundan sonraki dağıtım için planlar netleşmiş olsa da 2026 Ocak ayı hedefi hâlâ resmi olarak duyuruldu.
Self-custody ve DeFi’nin rolü
Topluluk, kullanıcıların varlıklarını kendi cüzdanlarında tutmanın önemine odaklandı. DeFi protokolleri, risk yönetimi çerçevelerini güçlendirme yönünde ilerlerken, merkezi olmayan yapılar da hesap verebilirliğin artmasına katkıda bulundu. Bunlar, güvenin yeniden tesisine katkıda bulunan unsurlar olarak görülüyor.
Gelecek vizyonu ve düzenleyici etkileşim
Gelecek için küresel düzeyde belirleyici adımlar planlanıyor: GENIUS Act ve MiCA gibi yönetmelikler, yatırımcı korumasını güçlendirme ve şeffaflığı standardize etme yönünde çaba gösteriyor. Bu süreçte, kamu otoriteleri ile sektör aktörleri arasındaki diyalog kritik önem taşımaya devam ediyor.
Sonuç
Son üç yılda aşama aşama ilerleyen şeffaflık uygulamaları, güven inşasının temel unsurlarını güçlendirdi. Ancak alacaklılar hâlâ bir kısım tazminatı bekliyor ve gelecekteki ödemeler için net bir yol haritası gerekliliği sürüyor. Piyasalarının toparlanmasıyla birlikte, öz-saklama ve on-chain analitikler gibi yöntemler, kullanıcılar için daha dayanıklı bir ekosistem oluşturuyor.

